KAMUOYU DUYURUSU
Türkiye’de, resmi kurumlar tarafından 2002 yılında yapılan araştırma verilerine göre ülke nüfusunun %12.29’unu engellilerin oluşturduğu tespit edilmiş, 2011 yılında yapılan yeni araştırma ile bu oran %6.9 olarak güncellenmiştir.
Ülkemizde sağlıklı bir engelli veri tabanının bulunmaması, açıklanan oranların idari kayıtlar üzerinden veya istatistiksel araştırma sonuçlarından elde edilmesi ile uluslararası standart ve istatistiklerle birlikte değerlendirildiğinde bu oranın asgari %10 olduğu tahmin edilmektedir.
2000’li yıllar ile birlikte Türkiye’de engelliler sosyal ve ekonomik hayata daha aktif katılmaya başladılar. Görev alan Hükümetlerin engellilerin de bir “birey” ve “hak öznesi” oldukları farkındalığı ile politika geliştirmeleri bu sürece olumlu katkı sağladı.
2005 Yılında kabul edilen Engelliler Hakkında Kanun ile engellilerin kişisel, sosyal ve mesleki gelişimleri ile sosyal ve ekonomik hayata tam ve aktif katılımlarının önündeki tüm engellerin kalkacağına dair güçlü bir adım atılmış oldu.
Engellilerin de diğer bireyler gibi Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olarak kamu ve özel sektör tarafından sunulan tüm ürün ve hizmetlerden eşit ve erişilebilir bir biçimde yararlanmaları, açık alanlar, yol ve kaldırımlar, bina ve eklentileri, park ve bahçeler, kent mobilyaları ve sosyal donatılar, toplu taşıma araçları ile bilgi ve teknoloji sistemlerinden kimseye bağımlı olmadan, özgürce, tercih etme hakkı kendilerine bırakılmış olarak yararlanmaları için erişilebilirlik düzenlemelerinin yapılması amacı ile ilgili kanun maddesine hüküm eklendi ve bu düzenlemelerin yapılması için de 7 yıl süre tanındı.
Geçen 7 yıllık süreye rağmen hiçbir ilerleme olmadı. Bazı büyükşehirlerde gözönünde bulunan meydan ve caddeler, sarı renkli hissedilebilir yüzey düzenlemeleri ile dekore edildi. Bazen sarı çizgilerin sonunda elektrik direği çıktı, bazen de sarı çizgiler aniden kayboldu.
2012 Yılında görüldü ki; engellilerin erişilebilirliğine dair verilen koca 7 yıl, tam 2555 gün yetmemiş. Bunun üzerine kolay yolu seçerek süre uzatımı için kanun teklifi verilerek, engelliler için sosyal ve ekonomik yaşamın anahtarı olan erişilebilirlik düzenlemelerinin yapılması için tanınan süre uzatıldı.
Gelinen noktada 2005 yılında başlatılan erişilebilirlik düzenlemeleri 2012’de ve ardından defalarca verilen ek sürelere rağmen yetersiz kalmış. Yıl 2021, 16 yıldır engellilerin kamu ve özel sektör tarafından sunulan ürün ve hizmetlere eşit ve erişilebilir olarak ulaşmaları için ciddi anlamda hiçbir şey yapılmamış.
Ve şimdi; 9 Temmuz 2021’de Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verilen bir torba kanun teklifi ile “COVID-19 pandemisi” bahene edilerek, erişilebilirlik düzenlemeleri için verilen ek sürenin 3 yıl daha uzatılması için girişimde bulunuldu.
Bırakın daha öncesini 2005 Yılında doğan bir engelli bebek, bugün 16 yaşında. Sizin bu pervasız ve orantısız siyasi güç kullanımınız ile uzatılan erişilebilirlik süreleri sebebiyle belki de en güzel çocukluk yıllarını mağdur ve mahrum bir biçimde geçirdi. Yollarda, kaldırımlarda, kamu binalarında, okullarda, parklarda kısacası hayatın her alanında yok sayılarak yaşadı.
Pervasızsınız! Çünkü, engelliler için hayati öneme sahip olan erişilebilirlik düzenlemelerinin yapılması için tanınan süreyi, engellilere hiç sormadan, onların adına ve yerine çok rahat parmak kaldırarak, karar veriyorsunuz. Engellilerin çalınan hayatlarını geri verebilecek misiniz?
Orantısızsınız! Çünkü, 2005 yılında engelliler için hayati öneme sahip olan erişilebilirlik düzenlemelerinin yapılması için tanınan 7 yıllık süreyi, defalarca uzatarak 16 yıla çıkardınız. Türkiye’nin en büyük projesi ne Marmaray, ne üçüncü köprü, ne yeni havalimanı! Türkiye’nin en büyük projesi galiba erişilebilirlik! 16 Yıldır devam ediyor, ama hala bitmedi, başka bir deyişle hiç başlamadı ki!
Buradan engelli camiası adına tekrar seslenmek ve yapılan bu yanlıştan dönülerek, kaılcı, kapsayıcı, sürdürülebilir bir çözüm için paydaş olan tüm taraflarla birlikte masaya oturulmasını ve alternatif çözüm önerileri geliştirilmesini talep ediyoruz.
Evet, kimsenin elinde sihirli bir değnek yok. Türkiye bir günde erişilebilir olmayacak fakat tüm kurumları kapsayan bir stratejik plan ile acil eylem planları hazırlanmaz ve uygulanması denetlenmez ise bu süreyi bugün pandemi yarın ekonomi öbür gün de başka bir suni gündem ile uzatır, engellilerin hayatlarını çalmaya ve yüzbinlerin en mutlu yıllarının kaybolmasına vicdan rahatlığı ile göz yumarsınız.
Herkes İçin Erişilebilir Yaşam Akademisi Derneği olarak; ilgili kanun teklifinin 16 numaralı maddesinin tekliften çıkartılarak, engellilerin haklarını ulusal ve uluslararası mevzuata göre koruyan ve geliştiren bir adım atmanızı talep ediyoruz.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.